Her zaman güzel duygularla, sevinçli bir sesle çağırdı beni etik yaşam, hem düşüncesi hem pratiği. Kudretimle ve sevgimle var olabilmeyi, bütün dikkatimle burada, kendimle ve her şeyle birlikte olabilmeyi, kendim ile dışımı hem ayırıp hem bağlantımı koruyabilmeyi etik yaşamın özünde buldum ve oradan yükselen sesleri içerden, doğrudan, filtresiz duymaya gönüllü oldum.

İçine doğduğumuz ahlak sistemlerinden, bazen nesnesi bazen öznesi olduğumuz tahakküm hallerinden kaçış hatlarını, büyük küçük demeden yüksek bir ilgiyle karşıladım, bir yenisini daha akledip pratik etmenin heyecanıyla doldum taştım; doğum gibi, devam gibi. Her varlığı, her kudret parçasını, var oluşun her tekil halini eş değerde görmenin tarifi zor coşkusunda, her şey hem biricik hem bir oluverdi. O oluş, o oluş.

Bir yerden sonra arzu ile sanat, sanat ile hayat, hayat ile siyaset, zihin ile beden, hekimlik ile felsefe, en küçük şey ile en büyük devrim de bir oluverdi, öyle girdiler aklıma, ruhuma, dünyama. Öyleler bugün de hâlâ.

Bütün bunların ne zaman nasıl başladığını, etik yaşamın kök kaynaklarının ne olduğunu, nerelere uzandığını bilmiyorum. Ama bu süreçte en güzel, en yoğun, en dolaysız karşılaşmanın Spinoza’yla ve onun başyapıtı Etika’yla olduğunu biliyorum.

Biliyorsunuz, düşünce tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Spinoza’nın başyapıtı Etika’dır. Asırlardır okunan ve bugün de büyük bir ilgi gören bu eseri özel kılan şey, onun şimdi ve burada, yani her zaman tam vaktinde ve yerinde yaşamı olumlaması, bize kudretimizi hatırlatması, neşeyi ve şefkati erdemlerimize katarken her alanda etiği beslemesidir. 

Spinoza’nın düşünceyi deneyimle buluşturan bu eseri, doğa ile tanrının özdeşliği fikri temelinde yükseliyor; bir “zihin ve beden birlikteliği” olan insanın var olma çabasını ve direncini duygular/duygulanışlar düzleminde ele alıyor; bilme hallerimizi, iradenin özerklik imkânını, imgelemin gücünü, sezgiyle kazanılan içkinliği, dostluğu ve hürlüğü soruşturuyor.

Bütün bu fikirler ve daha fazlasıyla Spinoza Etika’da çok sade bir kavrayış sistemi oluşturuyor. Aynı sadelikle yaşamı ya da hakikati çok yakınımıza, hissedebileceğimiz, dokunabileceğimiz bir düzleme taşıyor. O yüzden Etika sadece felsefecilere ya da sosyal bilimcilere değil, psikolojiden tıbba, ilahiyattan edebiyata, sinemadan biyolojiye, sanattan dilbilime neredeyse her disiplinden insanlara hitap ediyor, şaşırtıyor, fikir veriyor, iyi geliyor.

İşte bu 11 haftalık çalışma, Spinoza’nın zihinleri tazeleyen, bedenleri hareketlendiren iyileştirici gücünü kavrayabilmeyi, etik düşüncenin özgünlüğünü hissedebilmeyi ve kendi yaşamımızda kullanışlı hale getirebilmeyi hedefliyor. Bunun için öncelikle Spinoza’nın yaşamına bakacağız; onun imgesi etrafında oluşan farklı anlatıları karşılaştıracağız, değerlendireceğiz ve Spinoza’nın filozofça erdemleriyle tanışacağız. Bu tanışma süreci, hem etik felsefenin pratik yaşamdaki karşılığını görmek hem de Etika’nın özüne nüfuz etmek açısından önemli bir hazırlık olacak. Daha sonra kitabımızı dikkatli bir şekilde, telaşsız, ince ince okumaya başlayacağız. Yüzünü tarafsızca yaşama çeviren ve “karşılaşmalar” bilimi sunan etik çerçevenin temellerine ineceğiz; çeşitlenerek zenginleşen düşünce saçaklarına yoğunlaşacağız; güncel sorunları anlamanın, kendi sorularımızı sormanın ve bunlara cevaplar aramanın egzersizini yapacağız; gündelik küçük ya da büyük her meselenin birbiriyle ilişkisini kuracağız.

Spinoza felsefesinin ve yapacağımız bu çalışmanın kapsamını buraya sığdırmak mümkün değil. Ama şunu biliyorum: Etik düşünceye ilişkin bütün kavramların, konuların, imgelerin ve tartışmaların toplandığı ve savunduğu bir bakış açısı var: Sevebiliriz, dostça ve sevinçle yaşayabiliriz. Yaşamın anlamı bizdedir; iktidar olmadan, dayanışma içinde kendi tekilliğimizi kazanabiliriz. Spinoza’ya göre tanrıyı tanımak da böyle bir şey, doğayı anlamak da. Haliyle bizim de niyetimiz bu yönde; “nasıl sevebileceğiz” ve “nasıl bir arada yaşayabileceğiz” sorusu etrafında düşünmek, cevaplar üretmek, denemeler yapmak.

Bu çalışmayla sizleri, Spinoza’yı ve etik düşünceyi merak edenleri, felsefeye ve sanata ilgi duyanları, kendi tekil gerçekliğine ve dostça bir arada yaşama değer verenleri uzun, sakin ve kolektif bir yolculuğa davet ediyorum.

Her zamanki gibi heyecanlıyım, ilgilileri bekliyorum.

Onur Eylül Kara, Yürütücü

İşleyiş

  • Bu çalışma, kayıtlı video-sunumlar ve bu sunumlar üzerine gerçekleşecek canlı-online buluşmalardan oluşur.
  • Her hafta, 2-3 saat aralığında süren video-sunumlar katılımcılarla paylaşılır, böylelikle katılımcılar bir hafta içinde kendi koşullarına uygun şekilde bu sunumları izleyebilirler.
  • Haftalık sunumlar üzerine yapılacak bu derinleşme buluşmaları 2 Ocak – 13 Mart 2025 tarihleri arasında, 11 hafta boyunca, her perşembe akşam saat 20.00’de Zoom üzerinden gerçekleşir. Bu buluşmalar birlikte düşünme, dostça sohbet etme ve karşılaşmalar yaşamamıza alan olacağından, bu oturumlara en az 2 saatlik bir süre ayrılacaktır.
  • Çalışma video-sunumlar ve zoom buluşmaları üzerinden ilerleyeceği için, her yerden katılmak mümkün.
  • Dileyenler yalnızca kayıtlı video-sunumları izleyerek de çalışmaya katılabilirler (Bu durumda grubun gizliliği ve güvenliği gözetilerek, derinleşme buluşmalarının kayıtları bu kişilerle paylaşılmaz).
  • Çalışmanın izlencesi ve içeriği bağlamında çeşitli konulara ilişkin seçilmiş zengin bir kaynakça, çalışmaya katılanlarla sürecin başında paylaşılır.
  • Ayrıca çalışma süreci boyunca grup içi haberleşmeyi ve paylaşımı kolaylaştırmak için kurulacak WhatsApp grubunda, her haftanın konularıyla ilgili olarak destekleyici kaynaklar paylaşılır.
  • Onur Eylül Kara’nın bu çalışmaya ilişkin daha önce yapmış olduğu paylaşımların bir kısmına şuradan ulaşabilirsiniz.
  • Daha önce bu çalışmada yer alan katılımcıların değerlendirmelerini şuradan okuyabilirsiniz.

Katılım Koşulları

  • Herkes bu çalışmaya katılabilir. Herhangi bir disiplinde herhangi bir düzeyde olmanız yahut belli konularda ön okumalar yapmış olmanız şart değil. İhtiyacımız olan her şey bizde var: İlgi, yaşam deneyimi ve kavrayış gücü. Fakat bütün süreci dilediğimiz verimde geçirebilmek için belli bir emek ve zaman ayırmak gerektiğini unutmayınız.  
  • Kontenjan 25 kişiliktir.
  • Katılım ücreti 10.000 TL’dir.

Başvuru Süreci

Bu çalışmaya katılmak için oneylka@gmail.com adresine bir e-posta göndererek başvuru yapabilirsiniz. Çalışmaya ve sürecimize dair diğer bilgiler ve ödeme yönlendirmesi, başvuru postanıza cevaben tarafınıza iletilecektir. Herhangi bir sorunuz olduğunda bize her zaman info@artialan.com adresimizden de ulaşabilirsiniz!

Çalışmaya Katılmak İçin

HEMEN BAŞVUR!