Çocuklar ve çocukluk konusu, belki her zaman olduğundan daha fazla bugün, üzerine düşünmeyi, araştırmayı, dert edinmeyi talep ediyor, eğer çocuklar için daha iyi ebeveynler, arkadaşlar ya da öğretmenler olmayı önemsiyorsak, eğer etik başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyor ve bunu gerçekten istiyorsak.
Bu çalışmada iki temel niyetimiz var. Birincisi, çocukların yaygın ahlak sistemi içindeki yerini, anlamını, gerçekliğini görmek ve bunların tarihsel kaynaklarını anlamak. İkincisi, çocuklarla etik yaşamın olanağı üzerine düşünmek, çocuklarla dayanışma konusunda neler yapabileceğimizi araştırmak…
Gördüğünüz gibi bunlar sakince ve etraflıca ele almayı gerektiren oldukça geniş ve derin konular. Biz de öyle yapacağız. Öncelikle çocukluğun tarihine bakacağız. Devletsiz toplumlardan başlayarak, antik dönemleri, ortaçağı ve modern yüzyılları katedeceğiz. Farklı dinlerde, kültürlerde ve coğrafyalarda gezinirken çocuk algısının ve tanımının, çocukların toplum içindeki rol, değer ve öneminin tarih boyunca nasıl değişimler geçirdiğini göreceğiz. Ama aynı zamanda bu geniş aralıkta bunca zamanda hiç değişmeyen şeylerin de olduğunu fark edeceğiz. Ki araştırmamızın önemli çıktılarından biri şu olacak: Çocukların tarih boyunca yaşadıkları ve bugün hâlâ maruz kaldıkları bir ayrımcılık var. Yetişkinlerin egemen olduğu bir dünya, çocuklar üzerinde büyük bir şiddet yaratıyor. Bu şiddeti anlamak, çeşitlerini görmek, boyutlarını hissetmek ve nedenlerini soruşturmak istiyoruz.
Bu kapsamlı soruşturma dahilinde çocuklar ve çocuklukla ilgili çok farklı konulara, temalara, problemlere odaklanacağız. Çocukluğun tarihine ilişkin bir perspektifimiz oluşurken çocukların somut yaşam hallerine dair de veriler toplayacağız; doğum günlerinden ergenliğe geçiş ritüellerine, eğitim sistemlerinden oyun pratiklerine, aile içi kültürden ekonomik üretim ilişkilerine… Daha geniş bir açıdan, herhangi bir tarihsel dönemi ya da toplumu ele alırken, orayı karakterize eden felsefeyi, inançları, yani o dönemin / coğrafyanın insan, doğa, tanrı düşüncelerini de anlamaya çalışacağız. Zira insan biraz da içinde yaşadığı kozmolojinin eseridir. Bu bağlamda, söz gelimi bir toplumda ya da toplulukta insanların yaşamı, diğer canlıları, eşyayı, doğumu ve ölümü, bedeni yahut cinselliği nasıl kavradıklarıyla, çocukların ve çocukluğun nasıl tanımlandığı ve yaşamda nereye koyuldukları arasındaki sıkı ilişkiyi hissedeceğiz.
Tarihsel incelememiz salt tarihi bilmek için değil, aynı zamanda bugünün çocukluk gerçeğini anlamak için. Böylece bu incelemeyi “çocuklarla dayanışma”ya yönelik belli fikirler ve uygulamalar hazırlayabilmek için kullanışlı hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda bazı sorular hep yanımızda olacak; bunlar, bugün çocukların gerçekliklerinin ve çocukluğun bizdeki imgelerinin neler olduğuna ilişkin zihnimizi canlı tutacak sorular.
Örneğin günümüzde çocuklar aile, okul ve toplum içinde nasıl, nerede konumlanıyor? Ahlak dediğimizde ne anlıyoruz, çocukları bu ahlaka nasıl dahil ediyoruz? Çocuğun politik inşası ne demektir, nasıl gerçekleşir? Bizler bu sürecin neresinde, en sıradan gündelik ayrıntıda bile, bilmeden ya da bilerek, ne kadar etkiliyiz?
Örneğin eğitim dediğimiz süreç çocuklara ne katıyor, onlardan ne götürüyor? Özellikle ülkemizdeki eğitim felsefesi ve uygulamaları, çocukların bireyleşme süreçlerini ne kadar önemsiyor, çocukların özgürleşmelerine ne kadar katkı sağlıyor? Alternatif eğitim ne demek, alternatif eğitim modelleri neler ve birbirlerinden nasıl ayrışıyorlar? Peki, alternatif eğitim modelleri geliştirmek kadar önemli bir mesele “eğitime alternatifi düşünmek” olabilir mi? Ve acaba, çocuklar için okulsuz büyümek mümkün olabilir mi?
Örneğin çocuk sağlığı sorunu, çocuk işçiliği ve çocuk gelinler gibi yakıcı gerçeklerin nedenleri ve boyutları neler? Çocuklar için “düşmanca” bir dünyada çocuklara tanınmış ne tür haklar var? Bu haklar, “çocuk dostu” bir toplumu var edebilmek için yeterli mi? Çocukların biyolojik ve psikolojik olduğu kadar toplumsal ve siyasal temel ihtiyaçları neler, bu ihtiyaçları nasıl fark edebiliriz ve bizler, etrafımızdaki çocuklar için basitçe neler yapabiliriz?
Çocukluğun “yeniden keşfi” nasıl, hangi toplumsal dinamiklerle ve ne gibi düşünsel dönüşümlerle gerçekleşti? Çocukların politik bir özne olarak tarih sahnesine çıkmaya başladığı son yıllarda, çocukluk konusundaki yeni yaklaşımlar neler, çocuklar ve yetişkinler arasında dayanışma siyaseti ne gibi yöntemler öneriyor, ve bu konuda biz yine basitçe neler yapabiliriz?
Peki “çocukları sevmek” ne demek? Ebeveynler ya da yetişkinler olarak çocuklarımızı “seviyoruz” diyoruz ama bu nasıl bir sevgidir? Acaba, çocuklarla etik yaşamın olanakları, neden / nasıl buradan başlıyor?
Bütün bu sorular ve temel soruşturma hatları etik-politik bir anlam ve değer taşıyor. O yüzden temel uğraşımız çocuk ve çocukluk konuları üzerine etraflıca düşünmekken, nihai hedefimiz elimizdeki tüm entelektüel birikimi çocuklarla etik bir yaşamın imkânlarıyla buluşturmak.
Dünya gözüyle çocuğa bakmak, çocuklar için eşitlikçi ve özgür alanlar yaratabilmek ve çocuğun iyiliği için pratik tutumlar geliştirmek, birçok açıdan değerli ve üstelik hepimizin bunu yapmaya gücü var. Eğer çocuğunuz varsa ya da çocuklarla çalışıyorsanız yahut çocuklarla dayanışmanın etik-politik önemini hissediyorsanız, 11 haftalık ve toplamda en az 50 saatlik bu çalışma size göre, buyurun gelin, birlikte bir yol yürüyelim.
Onur Eylül Kara, Yürütücü
İşleyiş
- Bu çalışma, kayıtlı video-sunumlar ve bu sunumlar üzerine gerçekleşecek canlı-online buluşmalardan oluşur.
- Her hafta, 2-3 saat aralığında süren video-sunumlar katılımcılarla paylaşılır, böylelikle katılımcılar bir hafta içinde kendi koşullarına uygun şekilde bu sunumları izleyebilirler.
- Haftalık sunumlar üzerine yapılacak bu derinleşme buluşmaları 17 Ekim – 26 Aralık 2024 arasında, 11 hafta boyunca, her perşembe akşam saat 20.00’de Zoom üzerinden gerçekleşir. Bu buluşmalar birlikte düşünme, dostça sohbet etme ve karşılaşmalar yaşamamıza alan olacağından, bu oturumlara en az 2 saatlik bir süre ayrılacaktır.
- Çalışma video-sunumlar ve zoom buluşmaları üzerinden ilerleyeceği için, her yerden katılmak mümkün.
- Dileyenler yalnızca kayıtlı video-sunumları izleyerek de çalışmaya katılabilirler (Bu durumda grubun gizliliği ve güvenliği gözetilerek, derinleşme buluşmalarının kayıtları bu kişilerle paylaşılmaz).
- Çalışmanın izlencesi ve çocukluk bağlamında çeşitli konulara ilişkin seçilmiş zengin bir kaynakça, çalışmaya katılanlarla sürecin başında paylaşılır.
- Ayrıca çalışma süreci boyunca grup içi haberleşmeyi ve paylaşımı kolaylaştırmak için kurulacak WhatsApp grubunda, her haftanın konularıyla ilgili olarak destekleyici kaynaklar paylaşılır.
- Onur Eylül Kara’nın bu çalışmaya ilişkin daha önce yapmış olduğu paylaşımların bir kısmına şuradan ulaşabilirsiniz.
- Daha önce bu çalışmada yer alan katılımcıların değerlendirmelerini şuradan okuyabilirsiniz.
Katılım Koşulları
- Herkes bu çalışmaya katılabilir. Herhangi bir disiplinde herhangi bir düzeyde olmanız yahut belli konularda ön okumalar yapmış olmanız şart değil. İhtiyacımız olan her şey bizde var: İlgi, yaşam deneyimi ve kavrayış gücü. Fakat bütün süreci dilediğimiz verimde geçirebilmek için belli bir emek ve zaman ayırmak gerektiğini unutmayınız.
- Kontenjan 25 kişiliktir.
- Katılım ücreti 9000 TL’dir.
Başvuru Süreci
Bu çalışmaya katılmak için oneylka@gmail.com adresine kısaca kendinizi tanıtan ve çalışmayla ilginizi belirten bir e-posta göndererek başvuru yapabilirsiniz. Çalışmaya ve sürecimize dair diğer bilgiler ve ödeme yönlendirmesi, başvuru postanıza cevaben tarafınıza iletilecektir. Herhangi bir sorunuz olduğunda bize her zaman info@artialan.com adresimizden de ulaşabilirsiniz!