Etik yaşam için üzerine düşünülmeye değer konulardan biri tercihtir. Geleceğimizi belirleyen en etkili kararlardan tutun da, gündelik yaşamdaki en sıradan hallere kadar hayatımız aslında tercihlerimizden oluşuyor. Belki her an, her durumda bir tercih mekanizması çalışıyor zihin ve bedenimizde. O yüzden çok değerli hâle geliyor şu soruyu sormak: Tercih yapmak ne demektir? Bu mekanizma nasıl çalışıyor? İçinde yaşadığımız dünyada biz tercihlerimizi nasıl yapıyoruz? Belki bir diğer önemli soru, yaptığımız gerçekten bir tercih mi, yoksa başka bir şey mi?

Bununla birlikte bir tercihi “iyi” ya da “doğru” kılacak şeyler vardır. Sonuçları mutlak değil ama olabildiğince iyi bir karşılaşmaya dönüştürmenin koşulları vardır. Bir tercihin yalnızca sonrayı değil şimdiyi de gözetmesinin, şiddetsiz ve telaşsız bir iyilik ve kendinden memnuniyet üretmesinin koşulları vardır. Kendimizin, çocuk ve gençlerin ya da sevdiğimiz bir insanın özgür bir tercihte bulunmasını, tercihiyle birlikte özgürleşmesini ve güçlenmesini desteklemenin şefkatli, dostça, etik kaynakları vardır. Nedir bu koşullar ve kaynaklar?  

Bütün bunlar hayatımızın geneli için geçerlidir; ev tercihi, eş tercihi, iş tercihi, inanç tercihi, beslenme tercihi, üslup tercihi, tutum tercihi, ayakkabı tercihi, çatal kaşık tercihi. Bu atölyede örneğimiz üniversite ve bölüm tercihleri. Gerçekten ne demektir üniversite? Üniversite okumanın anlamı, işlevi, gereği nedir? “Bölüm” ne demektir, onu nasıl, nereden biliriz? Doğru bir bölümü nasıl tercih ederiz?

Bütün bu ve benzeri soruları etraflı bir şekilde inceleyeceğimiz bir atölye hazırladık. İki kısımdan oluşacak bu çalışmanın ilk kısmında “tercih” olgusunu üniversite tercihleri üzerinden felsefi, tarihsel, psikolojik ve etik boyutlarıyla değerlendireceğiz. İkinci kısımda ise, katılımcıların soruları, katkıları ve yorumlarıyla sohbetimizi farklı açılardan derinleştireceğiz.

Onur Eylül Kara, Yürütücü